![]() |
Doğum öncesi psikolojiniz |
Hamilelik her kadının hayatında bir dönüm noktası. Hamile
olduğunu öğrenen her kadın yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde yaşanan fiziksel
değişikliklerin yanında bir de psikolojik değişiklikler ekleniyor. Bütün
duyguları aynı anda yaşayan anne adayı, kendine destek
arıyor.
Bu dönemde tüm duyguların bir arada yaşanması son
derece normaldir. Çünkü anne hem hamileliği hem de kendini keşfetmeye
başlamıştır. Kendini farklı ve değişen bir bedende gözlemlerken, hamileliğin
getirdiği fiziksel sorunları yaşarken, bir taraftan da bebekle ilgili aklında
oluşan bir çok soruyla da baş etmeye çalışmaktadır. Bu durumda annenin yapması
gereken tek şey; hamilelik durumunu kabullenip, tüm bu yaşanan duyguların bu
döneme has olduğunu düşünmesidir. Ayrıca, bebeğin içerde kendisine bağlı
yaşadığını hissetmeli, arkasına yaslanarak bunun keyfini
çıkartmalıdır.
İnsanlar bilmedikleri konularda daha çok telaşlanır,
acemilik çeker ve sorun yaşarlar.
Bu nedenle hamilelikte ilk adım yeterli
bilgi edinme olmalıdır. Bilgiyi doğru kaynaktan almak kadar bilginin veriliş
tarzı da önemlidir. Kontrolü kaybetmemek ve daha az sorun yaşamak için, mutlaka
annenin rahat edeceği bir doktorla bu dönemi geçirmesi en iyi seçimdir. Çünkü
anne adayı dokuz ay boyunca, fiziksel değişimin getirdiği rahatsızlıkların
yanında, endişe, korku, telaş, kaygı ve huzursuzluğu da
yaşamaktadır.
Doktor dışında, daha çok bilgi alabileceği kitaplardan,
internetten ve hamilelik kurslarından da faydalanabilir. Böylece daha fazla
bilginin verdiği güç ve bilinçlilikle daha az telaş ve acemilik yaşanacaktır.
Anne adayı, hamilelikte yaşadığı psikolojik problemler haricinde, doğum
konusundaki olumsuz düşüncelerini de bu şekilde aydınlığa
kavuşturabilir.
Fiziksel olarak yaşanılan her türlü rahatsızlıklar ve
problemler anneyi hamilelikten soğutmamalı, doğacak bebeğin mutluluğu ve bu
problemlerin kısa süre sonra biteceği düşünülmelidir. Bebeğe iyi bir anne olup
olamama kaygısı, iyi bir gelecek verememe korkusu, sağlıklı bir doğum
gerçekleştirememe endişesi annenin aklını sürekli meşgul edecektir. Oysa bu
düşünceleri uykularını kaçıracak kadar büyütmek yersizdir. Çünkü, doğum
sonrasında bebeğini kucağına alan annenin düşünceleri tamamen değişecek, ona
dokunmanın verdiği heyecanla bu endişeler silinecektir.
Anne adayının
eşi ve ailesi ile olan ilişkisi de bu dönemde çok büyük rol
oynamaktadır.
Dolayısıyla yeni anne korkularını, kaygılarını, sorunlarını
özellikle eşi ile paylaşmalıdır. Anne ve baba, ebeveyn olma sorumluluklarını
birlikte üzerlerine almalıdırlar. Eşinin bu desteği ile anne duygusal olarak
beslenir ve kendine güven duyar hale gelir. Annenin sağlıklı psikolojik durumu,
bebeği de olumlu yönde etkileyecektir. Eş desteğinin yanında aile ve arkadaş
desteği de önemlidir. Bazı problemleri eş yerine, bir anne ya da hamilelik
konusunda deneyimli bir arkadaş yardımı ile çözmek daha kolay
olabilmektedir.
Sağlıklı çocuk yetiştirmek hamilelik döneminde başlayan
bir süreçtir. Anne adayı kendi duygularını doğru tanıdıkça, bebeğine daha
sağlıklı bir anne modeli oluşturacaktır. Eğer duygularını tanımaktan kaçınır,
onları görmezden gelirse, destek almaz ise gerginlik ve stres dolu bir dönem
yaşanması ve bunun bebeği de etkilemesi kaçınılmaz olacaktır.
Anne tüm bu
duyguları yaşarken biraz daha sakinleşmek için, basit bir spor ya da bir hobi
ile uğraşabilir. Bunlar; yüzme, yürüyüş, resim yapma, boncuklarla uğraşma, dikiş
dikme, yeni yemek tarifleri deneme gibi uğraşlar olabilir. Eğer çalışıyorsa ve
sağlıklı bir hamilelik geçiriyorsa iş yerine doktor kontrolünde devam edebilir.
Bu şekilde kendini meşgul ederek, hamilelik endişeleri ile daha az yüz yüze
gelecek ve daha az kaygı duyacaktır. Önemli olan dokuz ay süresince, stresten
uzak, sakin ve huzurlu günler yaşamaktır.
Hamile olmasalar bile
kadınların bakımlı olma çabaları onları rahatlatmakta ve psikolojilerini olumlu
yönde etkilemektedir.
Dolayısıyla, anne adayları kendilerini daha iyi
hissetmeleri açısından; el-ayak bakımı, saç şekillerinde değişiklik, bir kaç
giysi ve aksesuvar alışverişi, farklı renkte makyaj malzemeleri ile kendilerini
olumlu yönde motive edebilirler. Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu, yapılan
bakım uygulamalarının hijyen ve sağlıklı ürünler çerçevesinde olmasıdır.
Bunların haricinde; düzenli uyuma, dengeli beslenme, arada ılık duş alma ve
masaj yaptırma gibi şeyler de hamilelik dönemini rahat geçirmek için gözardı
edilmemelidir.
Özetle, bilinmesi gereken tek şey; hamile bir kadının çok
hassas olduğudur. Üzerinde durulmaması gereken çok basit bir konuyu büyütebilir,
küçük bir olayda saatlerce gözyaşı dökebilir, olmadık şeylere sinirlenebilirler.
Hamile anne bunun her ne kadar farkında olsa da, kendini tutamadığı da ayrı bir
gerçektir. Unutulmamalıdır ki; hamilelik, doğum ve arkasından gelen annelik, her
kadının yaşamak isteyeceği ve bilinçli bir şekilde yaklaşılırsa, büyük
mutlulukları beraberinde getiren, kadınlara verilmiş en güzel armağandır.