Hızlı kilo alıp
verme ve doğum gibi nedenlerle ortaya çıkan cilt çatlakları, mekanik
dermoabrazyon yöntemiyle giderilebiliyor.
Selülit, kilo,
yağlanma derken bir başka kabusu gözardı etmeye başladık; çatlaklar. Hızlı kilo
alıp verme ve doğum gibi nedenlerle ortaya çıkan çatlak problemi, sadece
bacaklarda değil, vücudun çeşitli yerlerinde oluşabiliyor.
Vücutta çatlak
oluşmasının nedenlerini şöyle açıklınıyor: “Çatlaklar, hızlı kilo alıp verme,
gebelik, kortizon kullanımı, metabolik rahatsızlık gibi nedenlerle oluşabilir.
Tedavi için önce sorunun hangi rahatsızlıktan kaynaklandığına bakmak gerekir.
Kişi bu durumlardan uzaklaştırıldıktan sonra, hasar tesbiti yapılır. Çatlağın
rengi, yüzeyin gerginliği, çatlağın kaç senedir var olduğu tedavinin süresini
belirler.”
Peeling’e alternatif
Cilt üzerinde oluşan papül,
döküntü, kırışık, yaşlanma ve çatlak gibi dış etkenler yüzünden meydana gelen
olumsuzlukları düzeltmek için geliştirilen yöntemlerden biri mekanik
dermoabrazyon. Dermoabrazyonda uygulanan yöntem ve kullanılan cihazın
özellikleri şöyle : “Özellikle çatlak problemi olarak ortaya çıkan bu buluş,
‘kimyasal peeling’e (deri yüzeyindeki ölü hücreleri soyma) alternatif olarak
düşünülmüş. Kimyasal peling yaptığımız zaman, çatlaklarda çok yüksek
konsantrasyonlara çıkmak gerekiyor. Etkin maddeyi, yani glikolik asit
türevlerini yüksek oranda kullandığımız zaman ise hastanın mutlaka korunmasını
gerektiren durumlar ortaya çıkıyor. Bunların en başında güneş lekeleri
geliyor.
Cildin üst tabakasını olduğu gibi kaldırdığımız için travmaya
çok müsait bir alan ortaya çıkıyor. İki ucu keskin bir bıçak gibi. Hastayı
iyileştirmeye çalışırken diğer yandan travmaya açık bırakıyorsunuz. Mekanik
dermoabrazyonda ise aynı etkiyi elde etmenize rağmen hasta yaklaşık bir saat
sonra hiçbir şey yapılmamış gibi gününe devam edebiliyor.”
Vakum değil
püskürtme
Dermoabrazyonla gerçekleşen işlem de yöntemi cazip kılıyor:
“Alüminyumoksit kristalleri, alet yardımı ile cilde püskürtülüyor. Eğer bu işlem
cilde vakumlanarak yapılsa, ciltte bir takım kızarıklık ve morarmalar olur. Oysa
püskürtme yöntemi kullanıldığı zaman bu tür travmalara rastlanmıyor.
Alüminyumoksit kristalleri ile sadece cilt zımparalanıyor. Tabii bu yöntem, çok
ciddi cilt problemi olmayan, yani bir operasyon gerektirmeyen hastalarda
kullanılıyor.”